Anlamlı bir yaşam sürmenin temel gereğinin "sürekli ve yoğun şekilde çalışmak" olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar; "üretmenin" ve "bireylerin ya da toplumun geleceğine katkı yapma çabası içinde olmanın" peşinde koştum ve "olumlu yönde değişim" sürecini ilke edindim.
Hedeflediklerimi kısmen de olsa başardığımı düşünüyorum. Önümde yaşanası güzel günler olduğuna göre bu günleri de bugüne kadar edindiğim bilgi ve becerileri kullanarak daha fazla üretmek ve daha fazla bilim dünyasına ve topluma yarar sağlayacak uğraşlarla geçirmek istiyorum.
Mesleki yaşamımda dezavantajlı gruplar ile çalışmanın ayrıcalığını yaşadım. Mesleki birikimin yanı sıra, "normal" olarak tanımlananlar yerine "farklı" olanlarla çalışmanın dünyayı tanımada ve yaşamı anlamlandırmada etkili olduğunu gözlemledim.
Suçlu diye tanımlananların, travma mağdurlarının ya da ülkemizde sona yaklaşanlar olarak görülen yaşlıların iç dünyalarının dışarıdan gözlenemediğini, gözlenenden çok farklı olabileceğine şahit oldum.
Yaşamım boyunca; bireylerarası ve kültürlerarası farklılıkların zenginlik olduğunu düşündüm. Yaşam görüşlerimiz aynı ya da ayrı olsa bile, hedefleri olan ve bilim dünyası ve toplum için çaba sarf eden herkesle işbirliğine hazırım.